KARABURUN – MORDOĞAN – NERGİS TARLALARI – GERMİYAN KÖYÜ – BARBAROS KÖYÜ – İZMİR – SAAT KULESİ – SIĞACIK – SEFERİHİSAR
Kış mevsimi bir çok yerde kar demekken İzmir Karaburun da Nergis mevsimi demektir. Karaburun yamaçlarında açan bu muhteşem çiçekler adadeta görsel bir şölen yaratıyor. Türkiye genelinden binler kişi ise bu renk cümbüşüne kayıtsız kalamayıp Karaburuna akın ediyor. Sizleri de bu doğa harikası gösteriye bekleriz
Cuma akşam 22.00 da Kumrular sokaktan hareketle İzmir’e doğru yola çıkıyoruz. Keyifli bir otobüs yolculuğunun ardından sabah kahvaltımızı alacağımız restorana hareket ediyoruz. Kış mevsimi, ülkemizin çoğu yeri için kar ve soğuk anlamına gelirken, Ege’nin saklı cenneti Karaburun’da ise “nergis mevsimi” olarak biliniyor. Karaburun’da nergis kokusuyla geçireceğimiz hoş dakikalar ardından belirlenen saat ve noktada aracımızda buluşuyoruz. Ardından Mordoğan’da vereceğimiz kısa bir molada 1928 yılında köyü ziyaret eden Kazım Dirik Paşa’nın isteğiyle, köy halkının emeğiyle yapılan Mordoğan Bucağı İlkokulu’nda okuyan Müesser Aktaş yıllar sonra kendi okuduğu okulu bir anı evine dönüştürdüğü, Mordoğan Müesser Aktaş Etnoğrafya ve Tarih Evini ziyaret ediyoruz. Tarihi evin yanındaki Ayşe Kadın Camisi’ni ziyaret ettikten sonra Karaburun Yarımadası’nın en güney kısmında kurulu bir köy olan Balıklıova’ya hareket ediyoruz. Balıklıova’da verilecek kısa bir molada yörenin sevilen tatları arasında olan un kurabiyesi ve damat helvasının tadına bakabilirsiniz. İzmir’de bulunan otelimize hareket ediyoruz. Otele girmeden önce iki cadde arasında ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla yaptırılan Tarihi Asansörü geziyoruz. Tarihi Asansöre çıkmak için kullanacağımız sokak İzmirli şarkıcı Dario Moreno’nun evini de içinde barındıran, tipik İzmir evlerini göreceğimiz Dario Moreno Sokağı olacak. Bu sokakta kısa bir fotoğraf molası verdikten sonra İzmir’i yukardan seyredebileceğimiz Tarihi Asansöre çıkıyoruz. Daha sonrasında İzmir’in simgelerinden biri olan Konak Saat Kulesi’ni fotoğraflayıp otelimize hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Otelimizde alınan kahvaltının sonrasında Türkiye’de Slow Food (katkısız gıdalar üretmek ve geleneksel yemekleri yaşatmak) hareketine katılan tek köyümüz olan Germiyan Köyü’nü geziyoruz. Köyün sokaklarında dolaşırken evlerin ve sokakların çiçek motiflerle boyanmış olduğunu göreceksiniz. Sonrasında Türkiye’de ilk temalı festivali olan Oyuk (Korkuluk Festivalini) gerçekleştiren Barbaros Köyü’nü ziyaret ediyoruz. Festival sonrasında köylülerin yaptıkları bu korkuluklar köyün sokaklarında tüm yıl boyunca sergileniyor. Hem bu korkulukları göreceğiz hem de çat kapı evi yazan bir köy evininin kapısını çalıp eve konuk oluyoruz. Ardından Susuz Yaz filminin çekildiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığın 2012 yılında yaptığı yarışmayı kazanan Türkiye’nin en temiz köyü, ülkemizin tiyatrosu olan ilk ve tek köyü Bademler köyünü geziyoruz. Bu günde en son gezeceğimiz yer ise yöresel mimarisine, geleneklerine, göreneklerine, sahip çıktığından dolayı 2009 yılında Türkiye’de ilk Cittaslow (Yavaş Şehir) unvanını kazanmış olan Seferihisar’a gidiyoruz. Burada ilk başta öğle yemeğimizi alıyoruz, ardından bazı dizi filmlerin çekildiği Sığacık’ı geziyoruz. Burada, Sultan Süleyman tarafından yaptırılmış Osmanlı Kalesi’ni, iç kalede inşa edilmiş ve otantikliğini kaybetmemiş evleri ve sokakları yürüyerek tanımaya çalışıyoruz. Ayrıca her pazar günü İç kalede kurulan Üretici Pazarından organik ürünleri alabilmeniz için serbest zaman veriyoruz. Alışveriş molamızın ardından Sakin şehrimiz Seferihisar’ı doyasıya gezdikten sonra Ankara’ya olan yolculuğumuza başlıyoruz.